Polonya tarihi (1945–1989)
From Wikipedia, the free encyclopedia
Polonya'nın 1945'ten 1989'a kadar olan tarihi, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra Polonya'daki komünist yönetim dönemini kapsar. Bu yıllar, genel sanayileşme, kentleşme ve yaşam standardında pek çok iyileştirmeyi barındırırken, [a1] erken dönem Stalinist baskılar, toplumsal huzursuzluk, siyasi çekişmeler ve şiddetli ekonomik zorluklarla gölgelendi. II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, ilerleyen Sovyet Kızıl Ordusu, Doğu'daki Polonya Silahlı Kuvvetleri ile birlikte, Nazi Alman kuvvetlerini işgal altındaki Polonya'dan püskürttü. Şubat 1945'te Yalta Konferansı, savaş sonrası seçimlere kadar bir uzlaşma koalisyonundan Polonya'da geçici bir hükûmet kurulmasını onayladı. Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, bu kararın uygulanmasını manipüle etti. Varşova'da, 1940'tan beri Londra'da bulunan sürgündeki Polonya hükümeti görmezden gelinerek, fiili olarak komünistler tarafından kontrol edilen Ulusal Birlik Geçici Hükümeti kuruldu.
Bu madde veya bölüm Polonya tarihi (1945–89) adlı maddeye çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz. |
Temmuz-Ağustos 1945'teki müteakip Potsdam Konferansı sırasında, üç büyük Müttefik Polonya sınırının batıya kaymasını onayladılar ve Oder-Neisse hattı ile Curzon Hattı arasındaki yeni topraklarını onayladılar, bu da Polonya sınırlarının küçülmesine ve eski Piast hanedanı dönemine benzer bir görünüme sahip olmasına neden oldu. Holokost'ta Polonya'daki Yahudi nüfusunun yok edilmesi, batıda Almanların kaçışı ve sınır dışı edilmesi, doğuda Ukraynalıların yeniden yerleştirilmesi, Polonyalıların Doğu Sınır Bölgesi'nden (Kresy) sürülmesi ve yeniden yerleştirilmesinin ardından Polonya, tarihi boyunca ilk defa önde gelen azınlıkların olmadığı, etnik olarak homojen bir devlet haline geldi. Bolesław Bierut yönetimindeki Polonya Birleşik İşçi Partisi (PZPR), Sovyet etki alanı içinde bağımsız bir devlet olarak kalacak olan ülke üzerinde sıkı bir kontrol elde ederken, yeni hükûmet siyasi gücünü sağlamlaştırdı. Temmuz Anayasası 22 Temmuz 1952'de ilan edildi ve ülke resmen Polonya Halk Cumhuriyeti (PHC) oldu.
Stalin'in 1953'te ölümünün ardından, siyasi bir "çözülme", Polonyalı komünistlerin Władysław Gomułka liderliğindeki daha liberal bir kısmının güç kazanmasına izin verdi. 1960'ların ortalarında, Polonya artan ekonomik ve siyasi zorluklar yaşamaya başladı, tüketici fiyatlarındaki artışın bir grev dalgasına yol açtığı 1968 Polonya siyasi krizi ve 1970 Polonya protestolarıyla ile de doruğa ulaşıldı. Hükûmet, batılı kreditörlerden alınan büyük ölçekli kredilere dayalı yeni bir ekonomik program başlattı, bu da yaşam standartlarında ve beklentilerde artışa neden oldu, ancak program Polonya ekonomisinin dünya ekonomisiyle artan entegrasyonu anlamına geliyordu ve 1973 petrol krizinden sonra başarısız oldu. 1976'da Edward Gierek hükûmeti fiyatları tekrar yükseltmek zorunda kaldı ve bu da Haziran 1976 protestolarına yol açtı.
Bu baskı ve reform döngüsü [b] ve ekonomik-politik mücadele, 1978'de Karol Wojtyła'nın Papa II. John Paul olarak seçilmesiyle yeni özellikler kazandı. Wojtyła'nın beklenmedik yükselişi, özellikle papanın 1979'da Polonya'ya yaptığı ilk ziyaretle birlikte, otoriter ve etkisiz nomenklatura tarafından yönetilen devlet sosyalizmi sistemine karşı muhalefeti güçlendirdi. Ağustos 1980'in başlarında, yeni bir grev dalgası, Lech Wałęsa liderliğindeki bağımsız sendika "Dayanışma"nın (Solidarność) kurulmasıyla sonuçlandı. Muhalefetin artan gücü ve faaliyeti, Wojciech Jaruzelski hükûmetinin Aralık 1981'de sıkıyönetim ilan etmesine neden oldu. Ancak Sovyetler Birliği'nde Mihail Gorbaçov'un reformları, Batı'dan gelen artan baskı ve işlevsiz ekonomi yüzünden rejim, muhalifleri ile pazarlık yapmak zorunda kaldı. 1989 Yuvarlak Masa Görüşmeleri, Solidarność'un 1989 seçimlerine katılmasına yol açtı. Solidarność'un çarpıcı zaferi, Orta ve Doğu Avrupa'da komünist yönetimden ardı ardına geçişlerin ilkine yol açtı. 1990'da Jaruzelski, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığından istifa etti ve yerine Wałęsa geçti.