Yunanistan sineması
From Wikipedia, the free encyclopedia
Yunanistan sineması uzun ve zengin bir tarihe sahiptir. Zaman zaman savaş ya da siyasi istikrarsızlık nedeniyle baskıya uğramasına rağmen Yunanistan film endüstrisi iç pazara hakim olmuş ve uluslararası başarıya ulaştı.[5] Yunan filmlerinin özellikleri arasında dinamik bir konu, güçlü karakter gelişimi ve erotik temaları mevcuttur. Kayıp (1982) ve Sonsuzluk ve Bir Gün (1998) filmleri Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazandı. Beş Yunan filmiyse Yabancı Dilde En İyi Film Akademi Ödülü'ne aday gösterildi.
Yunanistan sineması | |
---|---|
Salon sayısı | 370 (2010)[1] |
• Kişi başına | 100 binde 3.7 (2010)[1] |
Üretilen filmler (2010)[2] | |
Kurmaca | 16 |
Belgesel | 2 |
Seyirci sayısı (2011)[3] | |
Toplam | 11.900.000 |
• Kişi başına | 0,9 (2012)[4] |
Gişe hasılatı (2011)[3] | |
Toplam | $130 milyon |
Yunan filmleri 1900'lerin başlarında ortaya çıkmış olmasına rağmen Yunan-Türk Savaşı'nın bitiminden sonra ilk olgun filmler çekilmeye başlandı.[6] Dimitris Gaziadis'ın Astero (1929)'su ya da Ahilleas Madras'ın Maria Pentagiotissa (1929)'sı gibi bu dönemdeki filmler, folklorik unsurların bol olduğu duygusal melodramlardan oluştu.[7] Orestis Laskos'un Dafnis kai Hloi (1931) filmi yurtdışında gösterilen ilk Yunan filmlerinden biridir ve bir Avrupa filminde ilk röntgenlenen çıplak sahneyi içermektedir.[8] Mihver Devletleri'nin işgâli sırasında Yunanistan film endüstrisi, denizaşırı ülkelere taşınmaya yönelik olan baskıyla mücadele etti.
Yunan İç Savaşı'nın ardından Yunan sineması bir canlanma yaşadı. İtalyan Yeni-Gerçekçiliğinden esinlenen Grigoris Grigoriou ve Stelios Tatasopoulos gibi yönetmenler, bu dönemde profesyonel olmayan aktörlerin kullanıldığı mekânda çalışmalar yaptı. 1950'ler ve 1960'larda Yunan sineması, Cannes'da izlenen Mihalis Kakoyannis'in Stella (1955) filmi ile başlayan altın çağını yaşadı. 1960 filmi Pazar Günü Asla, beş dalda Akademi Ödülleri'me aday gösterilmiş ve başrol oyuncusu Melina Merkuri ise Cannes'da Cannes Film Festivali En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Kakoyannis'in Zorba (1964) filmi üç Akademi Ödülü elde etti.
1967 cuntasının sansür politikaları ve yükselen yabancı rekabet Yunan sinemasında bir düşüşe neden oldu. 1970'lerin ortasında demokrasinin yeniden canlandırılmasından sonra, filmleri sık sık uluslararası ödüllere layık görülen yönetmen Theo Angelopoulos liderliğindeki Yunan film endüstrisi yeniden gelişmiştir. 1980'lerde sanat filmleri sinemasına doğru kayış seyirci sayısında düşüşe neden oldu. 1990'lı yıllarda, Yunan genç film yapımcıları ikonografik motiflerle deneysel filmler yapmaya başladı. 2000'li yılların sonlarında finans krizinin yarattığı finansman sorunlarına rağmen Yorgos Lanthimos'un Köpek Dişi (2009) ile Athina Rachel Tsangari'nin Attenberg (2010) filmleri uluslararası alanda başarılı bulunmd.[9]