Demokratik gerileme
liberal demokrasilerin kademeli olarak otoriterleşmesi olgusu / From Wikipedia, the free encyclopedia
Otokratikleşme olarak da adlandırılan demokratik gerileme,[1][2][lower-alpha 1] bir siyasi sistemin demokratik özelliklerinin azalmasıdır[9] ve demokratikleşmenin tam tersidir. Demokrasi en popüler yönetim biçimidir ve 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre dünyadaki ulusların yarısından fazlası demokrasidir. Bu çalışmada 165 ülke incelenmiş ve bunların 98'inin demokrasi olduğu tespit edilmiştir.[10] 2010'lardan bu yana dünya daha da otoriterleşti ve 2020'lere gelindiğinde dünya nüfusunun dörtte biri demokratik olarak gerileyen hibrit rejimler altında yaşıyor.[10]
Demokratik gerilemenin öne sürülen nedenleri arasında demokrasiye yönelik halk desteğinin eksikliği, ekonomik eşitsizlik ve sosyal gerilimler, popülist veya kişiselci politikalar ve büyük güç politikalarından kaynaklanan dış etkiler yer almaktadır. Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana askeri darbeler yoluyla rejim değişikliği azalırken, daha incelikli gerileme biçimleri artmıştır. Yirminci yüzyılın sonlarındaki üçüncü demokratikleşme dalgası sırasında birçok yeni, zayıf kurumsallaşmış demokrasi kurulmuştur. Tam da bu rejimler demokratik gerilemeye karşı en savunmasız olanlardır.[11][12] Üçüncü otokratikleşme dalgası, liberal demokrasilerin sayısının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı 2010 yılından bu yana devam etmektedir.[13][14]
Demokrasilerde demokratik gerileme, iktidarın barışçıl yollarla el değiştirmesi veya özgür ve adil seçimler gibi demokratik sistemi ayakta tutan siyasi kurumların devlet öncülüğünde zayıflamasından kaynaklanır. Bu siyasi unsurların gerilemenin başlamasına yol açtığı varsayılsa da demokrasinin temelini oluşturan bireysel hakların, özellikle de ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi, demokratik sistemlerin zaman içindeki sağlığını, etkinliğini ve sürdürülebilirliğini sorgular.[12][15] Ulusal krizler sırasında, demokratik gerilemenin kendine özgü riskleri vardır. Bu durum, liderlerin olağanüstü haller sırasında krizin ciddiyetiyle orantısız otokratik kurallar dayatması ya da durum düzeldikten sonra da bu kuralların yürürlükte kalması halinde ortaya çıkabilir.[16]