Bâb-ı Âli tercümanı
Osmanlı hükûmetinin kıdemli tercümanı ve fiili dışişleri bakan yardımcısı / From Wikipedia, the free encyclopedia
Bâb-ı Âli tercümanı (Osmanlıca: Tercümân-ı Bâb-ı Âli; Yunanca: διερμηνέας της Υψηλής Πύλης, romanize: Dierminéas tis Ypsilís Pýlis; Rumence: Dragomani ai Porții Otomane), Dîvân-ı Hümâyun tercümanı (Osmanlıca: Tercümân-ı Dîvân-ı Hümâyûn), büyük tercüman ya da tercümanbaşı, Osmanlı hükûmetinin kıdemli tercümanı ve fiili dışişleri bakan yardımcısına verilen addır. Makam, 1661'de oluşturulmasından 1821'de Yunan İsyanı'nın patlak vermesine kadar büyük ölçüde Fenerli Rumlar tarafından yönetildi ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki gayrimüslimlerin erişmiş olduğu en yüksek kamu göreviydi.
Bâb-ı Âli tercümanı, resmi dairelerdeki yazışmaların tercüme ve yazımını yapmakla görevliydi.[1] Tercümanlar, resmi kabul törenlerinde Avrupalı elçilerin padişah veya sadrazama gönderilen mektuplarını tercüme etmek, Reîsü'l-küttâbın yabancı elçilerle görüşmesinde bulunmak ve bu toplantıların yazılı raporlarını hazırlamak, yabancı ülkelere gönderilen Osmanlı sefaret heyetlerinde bulunmak, Osmanlı Devleti'nin ikili antlaşmalarında tercümanlık etmek, Avrupalı devletlere verilecek her türlü yazıyı kaleme almak gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun uluslararası ilişkilerinden sorumlulardı. Bu yönüyle Dîvân-ı Hümâyun tercümanları, Osmanlı'nın “Avrupa'daki gözü” olmuşlardır. Özetle diplomatik işlerin idaresinde Reis-ül küttabdan sonra gelen en önemli görevliydi.[2]
Bütün tercümanların imparatorlukta yaygın olarak kullanılan üç dili, (elsine-i selase) yani Arapça, Farsça ve Türkçeyi bilmesi ve birkaç yabancı dilde (genellikle Fransızca ve İtalyanca) yetkin olması gerekiyordu.[3]