Renkli devrim
From Wikipedia, the free encyclopedia
Renkli Devrimler, 2000'lerin başında eski Sovyet ülkelerinde ve Balkanlarda gerçekleşen toplumsal hareketleri tanımlamak için uluslararası basın tarafından kullanılan bir tabir.[1] Daha sonra kapsamı genişletilerek başta Orta Doğu'da gerçekleşen devrimler olmak üzere pek çok devrimi tanımlamak için kullanılmaya başlandı. Bazı gözlemciler, bu devrim dalgasının adının çıkış noktasının, 1986'da Filipinler'de meydana gelen ve "Sarı Devrim" olarak da bilinen İnsanların Gücü Devrimi olduğunu belirttiler.
Renkli Devrimler'e katılanlar çoğunlukla sivil direniş olarak da bilinen şiddetsiz direnişi kullandılar. Gösteriler grevlerden, demokrasiyi korumak için bozuk veya otoriter hükûmete karşı yapılan protesto eylemlerinden oluştu ve bu hareketler yöneticilerin değişmesi için ağır bir baskı ortaya çıkardı. Devrimlerin çoğunda özel bir renk veya çiçek sembol olarak kullanıldı. Renkli Devrimler'de sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle öğrenci aktivistleri önemli rol oynadı.
Yugoslavya'daki Buldozer Devrimi (2000), Gürcistan'daki Gül Devrimi (2003) ve Ukrayna'daki Turuncu Devrim (2004) dahil olmak üzere bu tür devrimler başarıyla sonuçlandı. Renkli Devrimler'in pek çoğu tartışmalı seçimlerin ardından muhalefetin çağrısıyla halkın sokağa dökülerek adil seçim istemesiyle patlak verdi. Böylece otoriter yöneticiler istifa ettirildi ya da devrildi. Lübnan'daki Sedir Devrimi (2005) ve Kuveyt'teki Mavi Devrim (2005) gibi, bu tanımların dışında kalan, hatta bazı temel özellikleri farklı olan hareketler de Renkli Devrimler kapsamında değerlendirildi.
Rusya'nın Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov gibi çeşitli hükûmet üyeleri Renkli Devrimler'i savaş durumunun yeni bir biçimi olarak tanımlayıp suçladılar.[2][3] Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılındaki bir konuşmasında, Renkli Devrimler'in önlenmesi gerektiğine dikkat çekerek "Biz Renkli Devrimler'in trajik sonuçlarını görüyoruz. Bu tür girişimlerin Rusya’da olmasını engellemek için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Bu bizim için bir uyarı ve ders." şeklinde konuştu.[4]